Reha Muhtar 19 Ağustos’ta İstanbul’daki konutunda düşme sonucu hastaneye kaldırılmış ve uzun mühlet ağır bakımda tedavi görmüştü.
20 Ekim’de ise sıhhatine kavuşup taburcu olan Muhtar “Her şeye geri döneceğim, merak etmeyin. Hem de ziyadesiyle geri döneceğim. Sıhhat, hayatta kıymetli bir şey. Sıhhatinize çok dikkat edin. ‘Her şey benim’ derken bir anda hayatta hiçbir şeyiniz kalmayabiliyor. Son 40 gün içerisinde ben de onu yaşadım. ‘Her şeyim var’ derken hiçbir şeyim kalmadı. Bir anda etrafımdaki herkes, elimdeki her şeyi aldı. Buna çocuğum da dahil. Çok şükür hâlâ sevenlerim var. Hem kitap yazacağım hem de televizyon programı ile geri döneceğim” demişti.
65 yaşındaki eski haber spikeri, sanatçı Ferdi Tayfur’un vefatından sonra aile ortasında yaşanan krizi görünce Instagram hesabından yaptığı paylaşımda “Ferdi Tayfur’un annesinin tesirindeki kızıyla hayatta görüşememesi, öldükten sonra cenazesindeki olaylar umarım benim başıma gelmez. Bütün gayretim o…” sözlerini kullandı.
“DENİZ UĞUR CENAZEME GELMESİN”
Reha Muhtar “Sevenlerime vasiyetim. Deniz Uğur ölürsem cenazeme gelmesin. Ferdi Tayfur’un başına gelenler benim cenazemde yaşanmasın” paylaşımında da bulundu.
NE OLMUŞTU?
Reha Muhtar hastanedeyken eski Deniz Uğur ve müzikçi Nilüfer birbirine girmişti.
Deniz Uğur, Nilüfer’in kızı Ayşe Nazlı Yumlu’nun oğlu Poyraz’ı alıkoyduğunu argüman etmiş ve “Bu çocuk kaçırmadır ve kanun karşısında hesap verecekler” demişti.
Nilüfer ise “Çocuk kaçırma ve alıkoyma diye bir şey kelam konusu değildir tamamı maalesef iğrenç bir iftiradır” açıklamasını yapmıştı.
Poyraz da “Ben kaçırılmadım” dedikten sonra Uğur özür dilemiş ve yanlış anlaşılmaların giderildiğini belirtmişti. Ardından Deniz Uğur, Poyraz’ın artık kızı Mina ile kendisinde kaldığını söylemişti.